Hayvan Fıkraları

Aç Maymun

Adamın biri evcil maymunu ile bi bara gitmiş. Bi içki ısmarlamış, o sırada da maymun paso ortalıkta dolaşıp eline ne geçirirse ağzına
atıyormuş. Son olarak bilardo masasındaki bi topu mideye indirince barmen bağırmaya başamış:
-"Yav  ne yapıyor? Bu hayvan bilardo topumu yedi".
Adam da:
-"Yav o yer paso,parası neyse veririm." demiş.
Parayı verip çıkmışlar.Aradan bi hafta geçtikten sonra maymunlu eleman yine gelmiş. Yine bi içki ısmarlamış. Bu arada maymun da barda duran eriklere elini uzatmış. Barmen de bi yandan seyrediyormuş. Maymun önce eriği götüne sokmuş sonra çıkarıp ağzına atmış. Barmen adama dönüp
-"Bu ne yaptı şimdi" demiş.
Adam:
-"Senin su bilardo topu olayından sonra her şeyi ölçüp de yiyor."



Eşek Ve Köpek

Bir gün Mehmet bey köpeğini gezintiye çıkarmış. O sırada yolda Mehmet beyi sevmeyen bir adam bunları görmüş :
"Bu eşekle nereye gidiyorsun böyle" demiş.
Mehmet bey:
“O eşek değil değil köpek, köpek!”
Adam:
“Biliyorum, ben zaten köpekle konuşuyordum.”



Karadenizli Yılanlar

İki Karadenizli yılan, Karadeniz ormanlarında geziyorlarmış. Biri diğerine sormuş :
- Ula piz zehirlu yılanmıyık da?
- Haçan nerden çıkti pu şimdu?
- Az önce dilimu ısırdım da...



Delikanlı Maymun

Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın orta yerine, külhanbeyliği yapıyor.
O sırada zürafa ordan geçiyormuş, sormuş:
- "Vay Maymun Kardeş, nasılsın?"
- "İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum."
Zürafa tırsmış ve uzaklasmış. Derken Zebra geçmiş, o da sormuş:
- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
- "N'olsun be gülüm hep aynı; içiyorum içiyorum aslanı marızlıyorum."

Zebra da uzaklaşmış ordan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- "Maymun ya naber?"
- "İyilik koçum içiyorum içiyorum, Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!"
Köstebek de sıvışmış

Ancak böyle böyle derken, olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- "Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
-"N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk sabuk konuşuyorum."




İbnelik Olsun

Bir gün uçakta giderken karganın biri ha bire hostesi çağırıyormuş, daha sonra hostes gelip ne istediğini sorunca :

“Hiççç ibnelik olsun diye".. diyormuş

Bunu izleyen eşek de olayı hayretle izliyormuş. Karga yine hostesi çağırmış hostes niye yaptığını sormuş. Karga:
-" Hiççç ibnelik olsun diye" demiş.

Bu sefer bunu gören eşek dayanamamış ve oda hostesi çağırmış Hostes niye çağırdığını sorunca :
-"Hiiiç ibnelik olsun diye" demiş.

Sonun da hostes dayanamamış ve pilota şikayet etmiş. Pilot da bunları uçaktan aşağı atmış. Havadan yere düşerken eşek kargaya küfrediyormuş:
-"Ulan ne geldiyse senin yüzünden geldi" diye..

Karganın eşeğe cevabı:
-Oğlum uçmasını bilmiyon niye ibnelik yapıyon




Yırtmaya Değmez

Şehirli tavukla köylü tavuk gezerken, bir vitrinde iri ve beyaz yumurtalar gördüler.
Şehirli, gururla yanındakine döndü:
- "Görüyor musun; bunları ben yumurtladım, tanesi 30 bin liraya satılıyor."
Az ilerdeki vitrinde daha büyük ve sarı kabuklu yumurtalar görünce köylü tavuk arkadaşını dürttü:
- "Bak bunlar da benim yumurtalarım; 40 bin liraya satılıyor!"
Şehirli tavuk altta kalmadı:
- "Valla şekerim istesem ben de böyle büyük yumurtlayabilirim ama bizim horoz bey, 10 bin lira için bir tarafını yırtmaya değmez diyor!"



Devlet Memuru

Çok güçlü, damızlık bir boğa köyündeki tüm ineklerle çiftleşmiş. İnekler yetmeyince diğer hayvanlara ve hatta köyün kadınlarına yan gözle bakmaya başlamış. Bu durumdan rahatsız olan köy ahalisi ne yapsak diye düşünmeye başlamış. Köy ihtiyar heyeti toplanmış ve ünü tüm ülkeye yayılan boğayı devlet üretme çiftliğine satmaya karar vermiş. Bakıcıları devlet üretme çiftliğine satılan boğayı ineklerin arasına salmış, aradan birkaç gün geçmiş ancak boğa da hiç bir hareket olmamış. Ağacın altında geviş getiren boğanın bakıcısı yanına gitmiş ve :
- Boğa kardeş, köydeyken seni kimse tutamazdı, ne oldu hasta mısın?
diye sormuş.
Boğa, bakıcısına yavaşça dönerek :
- Eeee ne yapalım? Artik devlet memuru olduk, demiş...




Devekuşu Ve Aslan

Devekuşu bir aslanın geldiğini görünce çok korkmuş. Hemen kafasını kuma sokmuş.
Aslan devekuşunun yanına gelmiş, çevresinde bir iki tur atmış. Karnı tokmuş aslanın konuşacak arkadaş arıyormuş.
Devekuşunun arkasında durmuş. Pençesiyle devekuşunun ayağına şöyle bir dokunmuş.
“ Arkadaş, bakar mısın? Biraz sohbet edelim, canım sıkılıyor da ” diyecekmiş ki burnunun üstüne yediği tekme ile sırtüstü yere yığılmış. Devekuşu şaşkın bir halde ne oldu, kime vurdum, diyerek kafasını kumdan çıkarmış. Bakmış aslan boylu boyunca yatıyor. Öldüğünü zannetmiş.
Çevrede ne kadar devekuşu varsa toplayıp getirmiş.
Başlamış palavra atmaya:
“ Yok işte aslan gelip ona sataşmış. Bu da demiş ki: Bak aslan git sonra canını yakarım. Aslan hakaret etmiş, bunu itelemiş. Bu da aslanı ayağının altına almış, çiğnemiş, yerlerde sürüklemiş. “
Diğerleri de devekuşuna katılmışlar. Atmışlar, tutmuşlar. Biz olsaydık şöyle yapardık, böyle yapardık diye. Baygın aslan kendine gelince bakmış herkes atıp tutuyor. Bir kükremiş, yer gök inlemiş.Bütün devekuşları kafalarını kuma sokmuş. Aslan orada fazla eğlenmemiş, kaçıp gitmiş.




Çakal Müdür Olursa

Dişi aslan bir ağacın altında uyurken tilki gizlice gelip dişi aslanı
becerir.

Aslan uyanınca erkek aslanın yanına gider ve ona sorar. Erkek aslan duruma oldukça şaşırmıştır. Çok sinirlenip kükrer:

- "Bütün hayvanları toplayın, suçluyu bulup onu mahvedeceğim"

Bütün hayvanlar toplanır, Aslan
-"Kim yaptıysa bunu, elini kaldırıp öne çıksın" diye kükrer, ama hiçbiri ses çıkarmaz.

Derken toplantıya geciken çakal koşarak gelip arka sıralara yerleşir ve tilkiye "Ne oluyor" diye sorar.
Tilki de:
-"Aslan Kral ormana bir müdür arıyor, talip olan elini kaldırıp öne çıksın diyor" deyince, zavallı Çakal hemen elini kaldırıp öne çıkar.

Aslan herkesi gönderir ve sonra çakalı sabaha kadar becerir. Çakal sabah perişan halde yalpalaya yalpalaya yürürken tilkiyle karşılaşır. Tilki hafif gülümser ve ekler:

- "Bak, bir müdür oldun yürüyüşün bile değişti."




Terbiyesiz Papağan

Kadının biri bir pet-shopa gider ve “bir papağan almak istiyorum der. Ahmet ismindeki pet-shop sahibi
- "Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı, fakat bu papağan çok küfürbaz, almak istemezsiniz sanırım."
Fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın:
- "Hayır ne olursa olsun almak istiyorum" der ve papağanı alır.
Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde 'Hoşgeldin or.spu' diyerek karşılar.
Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve pet-shopa geri götürür:
- "Ahmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin or.spu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağanı geri getirdim ve paramı geri istiyorum."

Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Ahmet bey:
-"Hanımefendi merak etmeyin. Siz bunu bana bırakın ben terbiye edeyim siz yarın gelin alın.”
Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Ahmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır.

- "Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde?" diye sorar papağana
- "Hoş geldin  or.spu diycem." der papağan.

Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar. Papağan yine aynı yanıtı verir.Bir olur iki olur ve papağan dayanamaz:
- "Hoş geldiniz hanımefendi diycem" der.

Ertesi gün kadın gelir ve Ahmet Bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya baslar.

- "Ben eve geldigimde bana ne diyeceksin?"
- "Hosgeldiniz hanimefendi diycem" der papagan.

Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder.
- "Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"
- "Hoş geldiniz hanımefendiler diycem"
- "Peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"
- "Hoş geldiniz beyefendi diycem."
- "Peki yanımda 2 tane erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin?"
- "Oğlum Ahmet suyu kaynat bu karı harbi or.spu!!!"




Senin Neden Şapkan Yok ?

Ormanlar kralı aslanın cani sıkılıyormuş, akıl hocası tilkiyi
çağırmış:
"Bir şeyler düşün de neşemizi bulalım!"
"Şu aşağıdaki patikanın başında duralım, karşımıza ilk çıkanı
dövelim!"
"İyi de, durup dururken adam dövülür mü?"
"O kolay, senin niye şapkan yok, der döveriz!"
Gitmişler yolun başına, kısmetlerine tavsan çıkmış
"Senin niye şapkan yok!" diye bi girişmişler, yer misin, yemez misin?
Ertesi gün yine aynı pusu, yine kısmetlerine tavşan çıkmış, zavallı sekiyor, topallıyor:
"Ulan senin niye şapkan yok?"  Bir dayak daha...
 
Üçüncü gün aslanın adalet damarları kabarmış:
"Yahu, tilki kardeş şapkası yok, diye her gün pat, küt adam dövülmez ya!"
Tilki "Kolay!" demiş:
"Sigara almaya yollarız, ya filtreli alır, ya filtresiz, hangisin almışsa, öbürünü almadı, diye döveriz!"
Kısmetlerine yine tavşancık çıkmaz mı, yüzü, gözü sarılı, titriyor:
"Git bize sigara al, gel!"
Aslanla, tilki keyifli keyifli gülerken, tavsan biraz gittikten sonra dönüp sormuş:
"Afedersiniz, filtreli mi, filtresiz mi?"
Aslan çok bozulmuş
-"Gel lan buraya!" diye kükremş:
"Senin niye şapkan yok!"




Püsük Ve Kedi

Köyde yaşayan bir adam,oranın konuşma uslubuna alışmış,
ve bir gün bu adam şehre inmiş, yolda giderken yanından geçmekte olan,bakımlı,sosyetik,alımlı bir bayan geçer ve bayanın kucağında bakımlı,kıyafetli,süslü bir kedi görür.
Adam:
-Anaaaaam püsüğe bak der.
Kadın buna bozulur ve adama:
-O püsük değil kedi, kedi der,adam da:
-Anaaaaaam ne kadar da püsüğe benziyor der.




Neden ?

Genç deve annesine sormuş:
-Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?
Anne cevap vermiş:
-Çölde kuma batmamak için..
Genç deve tekrar sormuş:
-Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermiş:
-Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye.
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-Bizim niye hörgüçlerimiz var.
Anne deve sabırla yanıtlamış:
-Çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolarız.
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş:
-Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz?




Mart Kedisi

Soğuk bir mart gecesinde genç erkek kediler dışarı çıkmak için süsleniyorlar. Tam bu sırada küçük erkek kedi birinin kolunu çekiyor:
- "Abi nereye gidiyorsunuz? Ben de geleyim mi?"
- "Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz. Sen gelemezsin"
Küçük kedi 2. ve 3. günde şansını denemiş ama hep olumsuz cevap.
- "Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz"
Küçük kedi yine bir akşam üzeri dışarıya çıkmaya hazırlanan abilerine yaklaşmış:
- "Abi ben de gelebilir miyim" diye sormuş.
Babacan bir kedi;
- "Hadi gel, lan sen de öğren" demiş.
Küçük erkek kedi ve abileri çok soğuk ve karlı bir mart gecesinde sokaklarda dolaşmaya başlamışlar ve hemen bir plan yapılmış. Bir evin çatısına çıkıp bekleyecekler ve aşağıdan dişi kediler geçerken saldıracaklar. Aynen plandaki gibi çatıya çıkmışlar başlamışlar beklemeye, kar yağıyor ve hava çok soğuk, aradan gecen 2 saatten sonra yoldan gelip geçen yok.
Abilerinin yanında bekleyen küçük erkek kedi iyice üşümüş ve titrek bir sesle abisinin koluna dürtmüş;
- "Abicim ben bi on dakika daha sevişir sonra giderim" demiş.



Maliyecilerden Kaçış

Bir gün bir ormana maliyeciler gelir. Bunu gören tilki koşarak ormandan kaçarken kaplumbağa ile karşılaşır kaplumbağa tilkini acelesini görünce merakla sorar:

- Hayrola tilki kardeş böyle acele nereye gidiyorsun?  
- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum, demiş tilki
- İyi ama senle ne ilgisi var?
- Olmaz olur mu? Ben de kürk, hanımda kürk, çocukta kürk

Bunu duyan kaplumbağa ormanı terk etmek için koşmaya başlar. O sıra koşarak giden kaplumbağayı gören leylek sorar:

- Hayrola kaplumbağa kardeş böyle acele nereye?
-Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.
-İyi ama senle ne ilgisi var? diye sorar leylek.
-Olmaz olur mu bende ev hanımda ev çocukta ev.

Bunu duyan leylek ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Maymun leyleği görür ve sorar:

- Hayrola leylek kardeş böyle acele nereye?
-Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum
- İyi ama senle ne ilgisi var? diye sorar maymun.
-Olmaz olur mu, bende yazlık hanımda yazlık çocukta yazlık.

Bunu duyan maymun paniğe kapılır ve ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Bir müddet sonra yavaşlar ve şöyle der:

- Ya ben niye koşuyorum ki! Benim kıçım açıkta, hanımın kıçı açıkta, çocuğun kıçı açıkta.




Kurnaz Tilki

Ormanın kralı aslan bir gün bütün hayvanlarla bir toplantı yapmış hayvanların içinde tilki, ayı ve maymun varmış aslan demiş evime girin ve nasıl kokuyo diye sormuş ilk ayı girmiş demişki;
 
-Üf çok kötü kokuyo, demiş.
Aslan sinirlenip pençe atmış ayı ölmüş sonra maymun gel demiş sıra sende demiş maymunda ;
-Aaaa çok güzel kokuyo kralım, demiş.
Aslan yağcılık yapıyor diye onu da öldürmüş sıra gelmiş:
-Kralım beni bağışla ama hastayım burnum koku almıyo demiş yırtmış.




Kedi Sütünü İçti

Öğretmen tahtaya "KEDİ SÜTÜNÜ İÇTİ" yazdı. Ve Ali'yi tahtaya kaldırdı.Ali peltek konuşuyordu.
- Oku bakayım.dedi.
Ali:
- Tedi tütünü itti.
Öğretmen:
- Düzgün oku.
-Tedi tütünü itti.
- Düzgün oku!!!!!
- Tedi tütünü ittiiiiii.
- Lan düzgün okusanaaaa şunu!!!
- Ağzına tıttımının tediti tütünü itteneeeee!!!!




Ekmek Varmı ?

Ördek  bara girer ve barmen'e:
-Ekmek var mı?
-Yok
- Ekmek var m?
-Yok
- Ekmek var mı?
- Yok
- Ekmek var mı?
- Yok dedik ya!
-Ekmek var mı?
-Eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
-Çivi var mı?
- Yok
-EKMEK VAR MI ?




Balığın Aşkı

Balığın biri arkadaşına dert yanar:
- Kardeş benim aşkım sorunlu...
- Niye? diye sorar diğer arkadaşı.
- Çünkü ahtapota aşık oldum.
- Eeee... Nesi var bunun?
- O sarılmak istiyor, ben öpüşmek.




Benzin Bitince

Kadının birinin güzel bir kedisi varmış. Kadın ne zaman dışarı çıksa mahallenin erkek kedileri, dişi kediye tecavüz ediyormuş. Dişi kedinin sahibi bunun üzerine bir büyücüye gitmiş.
Büyücü :
-Erkek kedilerin saldırmaması için kedinin üzerine benzin dök.
Kadın büyücünün dediğini yapmış ve işe yaramış.
İlk iki gün kediye saldıran olmamış.
Üçüncü gün kedi eve gelmemiş.
Telaşlanan kadın komşusuna kedisini görüp görmediğini sormuş.
Komsu :
-Senin kedinin benzinini sanırım rampada bitmiş, erkek kediler onu arkadan sırayla itiyorlardı...




Viagra Almış Papağan

Adam eve döndüğünde bir kutu viagranın papağanı tarafından yutulduğunu görünce fena halde hiddetlendi ve ceza olarak papağanını buzdolabının buzluğuna kapattı. Aradan bir kaç saat geçti, merakla buzdolabına gitti, buzluğu açtı, o da ne papağan kan ter içinde... Hayretle sordu :
- Bu ne hal?
Papağan yanıtladı:
- Donmuş tavukların bacaklarını ayırmak kolay mı sanıyorsun...




Fil Ödevi

Her milletten öğrencilere hayvanlarla ilgili ödev vermişler ve Filler üzerine, istediğiniz şekilde bir şeyler yazın demişler.Herkes birşey yazmış
Fransızlar: Fillerde cinsel yasam,
Çinliler: Fil pişirmenin bin yolu,
Etiyoplalılar:Bir fille bin kişi nasıl doyar,
İngilizler : Safaride fil avlama teknikleri,
Almanlar : Filler ve fillerin Alman dil ve kültürüne etkileri,
İranlılar : Dişi filler çarşafa nasıl sokulur,
Amerikalılar : Daha büyük ve görkemli fil nasıl yetiştirilir,
Japonlar : Daha küçük ve daha ucuz fil nasıl yetiştirilir,
Yahudiler : Filler en pahalı ve en karlı nasıl satılır,
Brezilyalılar : Fillerle karnavalda samba yapma metodları,
Ve Türkler : Ne olacak bu fillerin hali...




Ateşböceği

İki ateşböceği aralarında konuşuyormuş.
Biri diğerine:
- Gözlerim çok bozuldu. Doktora gideceğim.
-Ne oldu ki?
-Dün akşam yanlışlıkla bir izmarite sulanmışım...




Kuyruğu Tutuşmuş

Dağın doruğunda oturmakta olan kartallardan biri, önlerinden geçen jeti göstererek, kınarcasına :
- Bu kuş bir yerlere çok acele yetişmek istiyor herhalde, dedi.
Öteki, gagasıyla işaret etti :
- Baksana, kuyruğu tutuşmuş. Sen de yanmaya başlasan en az onun kadar acele edersin...




Kedi İle Papağan

Evin kedisi ile papağan konuşuyordu.
Kedi :
-Sen benim kadar zeki değilsin, ben evi farelerden korurum dedi
Efendilerimin kucağına oturur, mindere kurulurum...
Papağan sözünü kesti :
- Olabilir. ben de konuşuyorum...
- Peki,biz iki dakkadır ne yapıyoruz?..




Ormanda Medya

Maymunun biri, aslanı uykuda becermiş ve kaçmış. Buna kizan aslan maymunu aramaya başlamış. Kaçacak yeri kalmayan maymun bir gazeteyi açıp okuyormuş gibi yaparak arkasına saklanmış. Aslan bağırmış:
- Hey oradaki, buralarda bir maymun gördün mü?
Maymun gazetenin arkasından kafasını göstermeden;
- Hani, şu aslanı beceren maymun mu?
Aslan üzüntüyle,
- Tüh... Şimdiden gazeteye mi çıktık?..




Dua

Papazin papağanı çok terbiyeli ve usluymuş. Gözünde gözlük, elinde kutsal kitap devamlı dua edermiş. Azgın dişi bir papağanı belki ondan terbiye alır diye aynı kafese koymuşlar. Papazin papağanı kitabi, gözlüğü atmış;
- Tanrım sana şükürler olsun, sonunda dualarım kabul oldu...




Becerikli Maymun

Maymunla aslan karşılaşıyorlar. Aslan;
- Gel konuşalım, arkadaşlık yapalım.
- Önce kendini bağla, senden korkuyorum, der maymun.
aslan kendini hareket edemeyeceği şekilde bağladıktan sonra,
- Tamam artik neden titriyorsun. Artık istesem de sana zarar veremem. kendimi iyice bağladım, der...
Maymun cevap verir:
- ilk kez bir aslan becereceğim de ondan heyecanlandım...




Aslan Ve Boğa

Aslan ile boğa barda oturmuş, sohbet ediyorlardı.Aslan bir ara saatine baktı ve telaşla ayağa kalktı;
-"Geç olmuş gideyim.Hanım bekler şimdi..
Boğa güldü;
-Koca ormanlar kralı hanımdan mı korkacak canım.
Aslan;
-Öyle deme.Beni evde bir dişi aslan bekliyor.Seninki gibi inek değil...




Acı

Büyük bir ormanda büyük bir fil küçücük bir karıncaya aşık olur. Küçük karınca ilk başta razı gelmez. Ama uzun bir nazdan sonra kabul eder ve aralarında büyük bir aşk başlar. Fakat küçük karıncanın annesi siz ayrı dünyaların hayvanlarısınız der ve karşı gelir. Karınca ne yapsa annesine fili kabul ettiremez ve sonunda büyük gerçeği açıklar;
Annecim eğer bana acımıyorsan karnımdaki file acı.




Nereyi Aradın ?

Bir gün adamın biri evden işe döner posta kutusuna bir bakar normal halinden 4 kat fazla fatura… Merak eder telefon şirketini arar bir sorun olmadığını söylerler adam der çaresiz ödeyeceğiz sonra gece yarısı kalkar bir bakar papağanı telefonu açmış konuşuyor çok kızar ve papağanı kanatlarından duvara çiviler 1 hafta boyunca orada kalacağını söyler. 15-20 dakika geçer canı sıkılır orada asılı duran Hz. İsa’nın haça girilmiş heykelini görür der
- Eeee, birader sen ne zamandır burdasın
Heykel;
- Ben 2000 yıldır buradayım
Papağan;
- Ohaaa nereyi aradın lan öyle




Kafama Vurma

Sirkte bir arslan terbiyecisi eğittiği arslan ile birbirinden ilginç ve tehlikeli gösteriler yapıyormuş. En son gösterisinde eline bir sopa almış, arslanın kafasına sopa ile vurmuş, arslan ağzını açmış, adam da erkeklik organını arslanın ağzına sokmuş. Seyirciler çılgınca alkışlamışlar. Adam seyircileri selamladıktan sonra;
- Aranızda bu hareketi yapabilecek bir gönüllü var mı?
Diye sormuş. Arkalarda oturan bir adam seslenmiş;
- ben yaparım ama kafama vurmayacaksın...




Yumurta Yapmanın 100 Yolu

İki horoz mutfağa girerler. Etrafa meraklı gözlerle bakarlarken tezgahın üzerinde bir yemek kitabı görürler. Kitabın üzerinde:
"Yumurta yapmanın 100 yolu" yazmaktadır. Biri diğerini dürter ve der ki :
-Oğlum bak lan seks kitabı bulduk !.




Hişşt!

Çiftçi tavukları için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara
gider.
Pazarcı:
-İstediğiniz her şeyi bu horoz yapar,der ve azgın mı azgın bir horoz satar bizim çiftçiye. Adam çiftliğe döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçuşur, gıdaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, sadece kümesi değil, çiftlikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. Adam memnundur ama bir yandan da endişelenir, horoz iki günde ölecek diye.
Horozu tutmaya çalışır ama nafile. Neyse der eve girer.
Ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili dışarda kümesin önünde pestil vaziyette yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuyor.
Çiftçi kendi kendine :
-Ehh işte sana dedim geberecen, diye söylenir.
Horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kısık sesle homurdanır;
-Hişşşt! Akbabayı kaçıracan sus!




Deve Kuşu

Yavru tavsan yeni dünyaya gelmiş ve ormanı tanımak için gezmeye başlamış. Her gördüğü canlıya;   "Ben tavşanım sen kimsin sana neden ... diyorlar" diye soru soruyormuş.
Böylece herkesle tanışmaya çalışıyormuş, canlılardan köpek, kurt, at, eşek, kuş, deve, ayı, tilki vs. canlılarla tanıştıktan sonra karşısına bir canlı daha çıkmış,
- Merhaba ben tavşanım sen kimsin
- Ben katırım.
- Sana niye katır diyorlar.
-Benim babam at, annem eşek ikisi beraber olunca ben dünyaya gelmişim, bana da katır diyorlar, demiş.
Tavşan yine yola koyulmuş, yine birine rastlamış,
- Merhaba ben tavşanım sen kimsin?
- Ben kurt köpeğiyim
-Sana neden kurt köpeği diyorlar?
- Benim babam kurt annem köpek ikisi beraber olunca ben dünyaya geldiğimden bana da kurt köpeği diyorlar, demiş.
Tavşan yine yola koyulmuş yine bir canlıyla karşılaşmış,
- Merhaba ben tavşanım sen kimsin?
-Ben deve kuşuyum.
Yavru tavşan düşünmüş ve şaşkınlıkla :
-Yooook artık!




Tortumlu

Her yıl dünyanın bir bölgesini gezmeyi adet edinen Tortumlu, dönüşünde de gördüklerini etrafına anlatırdı.
-Memmet, bu sene nereye getdün?
-Efrikiye.
-Eeee?
-Orada safari yapduh.
-Ula safari nedür?
-Çeşüt çeşüt yaban hayvani vurduh da!
-Ya sen ne vurdun?
-Zürafa vurdum.
-Ula zürafa nedür?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Onun ayahlari iki metre, boyni iki metre olani.
-Başga?
-Kergedan vurdum.
-Ula o nedir?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Ondan üş teneyi birleşdirirsin burnuna da bir tikinti yapirsin, o.
-Başga?
-Piton vurdum.
-Piton ne ki?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Şeyini de bülirsin?
-Eeee.
-Onun dört metre olani. Ama eşşeg yoh!




Aslanla Tilki

Tilkinin karnı çok acıkmış, aslanın yanına gidip;
-Geyik yakalamayı bana da öğretir misin? demiş
Aslan;
-Benimle gel, deyip ormanda geyik aramaya başlamışlar... Bir geyik görmüşler, aslan tilkiye sormuş;
-Gözüm kızardı mı?
Tilki bakmış aslanın gözüne gerçekten de kızarmış;
-Kızardı, demiş.
-Şimdi de kıçıma bak açılıp kapanıyor mu?
Tilki;
-Açılıp kapanıyor, demiş.
Aslan ; "Tam zamanı" diyerek koşup geyığı yakalamış ve hepsini yemiş.
Tilki kurdun yanına gidip;
-Ben aslandan geyik yakalamasını öğrendim sana geyik yakalayayım mı? demiş.
Kurt;
-Yakala da gorelım...
Tilki;
-Gözüm kızardı mı? diye sormuş.Kurt bakmış;
-Birşey yok demiş
Tilki;
-Olsun sen kızardı de.Kıçıma bak açılıp kapanıyor mu? demiş
Kurt
-Yooo. demiş.
Tilki;
-Olsun sen açılıp kapanıyor de, demiş
Tilki "Tam sırası" deyip geyiğe doğru koşmaya başlamış geyik bakmış, tilki koşarak geliyor tam yaklaştığı sıra tilkiye bir çifte vurmuş.Tilki kayalara doğru uçmuş.Kurt hemen tilkinin yanına gitmiş.
-Hah şimdi hem gözün kızarmış hem de kıçın açılıp kapanıyor...




Süper Serçe

Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.
Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da
motosikletli bir adam geliyor. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile.Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş.Şimdi, motorcu arkadaşımız, Allahı var sıkı bi hayvansever.Doğal olarak hemen atlamış motordan ; koşmuş serçenin yanına.Serçe baygın yatıyo. Kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.Eskiden kalma bi de kafesi var evde.. Baygın serçeyi kafesin içine güzelce yerleştirmiş..Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış.
Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış..Daha tam seçemiyo ortalığı. Hafif bulanıklık var yani...
Bi bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...
Birden dank etmiş vaziyet:
- Motorcuyu öldürmüşüz beaaa ...!!!!!!




Tilkinin Orucu

Tilki ormanda gezmektedir.
Bir ağacın dalında asılı bir geyik budu görür.
Açtır ama şüphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir
tuzak...Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve
başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir,
budu görür ve yatan tilkiyi de tabi... Tilkiye sorar:
- "Napıyorsun dostum?"
Tilki cevap verir
- "Hiçç... yatıyorum"
- "Burda bir but var"
- "Evet var"
- "Neden yemedin?"
Tilki sakince cevap verir:
- "BU GÜN ORUCUM"
Kurt kendinden emin:
- "Ben yiyeyim o zaman"
Tilki:
- "Buyur afiyet olsun"
der.
Kurt buda uzanır uzanmaz bir patlama, ortalık toz duman, kurt
yaralı, hareketsiz, 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki
sakince budu yemeye başlar.
Bunu gören kurt:
- "LAN Ş*R*FS*Z HANİ ORUÇTUN?"
Tilki pişkin pişkin:
- "Biraz önce top patladı duymadın mı?"
der....





Ağzı Bozuk Papağan

Ahmet papağan almaya karar verir. Beğendiği papağanı almak için dükkan sahibi ile anlaşırken dükkan sahibi,
- Beğendiğiniz papağanın ağzı bizar bozuktur tavsiye etmem der.
Ahmet yinede papağan hoşuna gittiği için alır onu. Evet Getirdiği papağanın ağzından çıkan ilk laf,
- Ahmet Dötünü tikeyim olur.
Gel zaman git zaman papağan bu lafı ağzından düşürmez. Hemen papağanı aldığı yere gider çaresini papağanı aldığı adama sorar. Aldığı tavsiyede papağanın kafesi üzerine örtü örtülüp 60 gün açılmamasıdır. O zaman düzeleceğini söylerler.Aradan bir hafta geçer örtülü papağandan ses çıkmaz.
2 hafta üç hafta derken 59. gün dayanamayan Ahmet papağanın öldüğünü düşünüp örtüyü aralayıp papağana bakmak ister. Örtüyü araladığında papağanla göz göze gelir. Ve papağan derki;
- Ahmet Dötünmü kaşındı.




Deli Dana

Bir hanım TV programcısı deli dana hastalığı hakkında program
yapmaktadır.
Bir çiftçiye sorar:
-İyi günler, deli dana hastalığının sebebini araştırmak için buradayız. Bu hastalığın sebebi sizce ne olabilir?
Çiftçi cevap verir:
-Biliyorsunuz hanımefendi, boğalar danaları senede bir defa becerirler.
Programcı kadın biraz şaşırır ve:
-Evet beyefendi bunu bilmiyorduk, ancak bu durumla deli dana hastalığı arasında nasıl bir bağ olabilir?
Çiftçi kadına bakar ve:
-Biliyorsunuz , bir de biz danaları günde 4 defa sağarız.
Programcı kadın biraz kızar ve:
-Evet, ama bütün bunların konumuzla ne ilgisi var?
Çiftçi:
-Konuya geliyorum efendim, der ve "Biri sizin de göğüslerinizle günde 4 defa oynasa ve senede bir defa birlikte olsa, siz ne olurdunuz?"